DEDE YILDIRIM “ Peygamber Değilim, Kimseye Şefaat Edemem” ÖZEL RÖPORTAJ

Günlerce malumunuz üzere sosyal medya hesaplarım üzerinden Keskin’de cereyan eden bir takım olaylara, siyasetin çirkin ve çirkef yüzü olan “haksız kazanç” temelli bir takım gelişmelere dikkat çekmeye çalışmıştım.

Bunlar meselenin görünen ya da sizin gördüğünüz yüzü olsa da arka planda sizlere aksettirmediğim çok şey yaşandı. Özellikle Keskin Belediyesi Mali İşler Müdürü Ali ŞANAL ile ilgili iddiaları yazarken çok enteresan gelişmeler oldu.

• Tetikçilikle suçlandım
• Hakarete maruz kaldım
• Üstü kapalı “yargı” ile tehdit edildim

Gazeteciler maalesef bu tarz şeylere maruz kalabiliyor. Asıl “beklediğim” gelişmeBelediye Başkanı Dede Yıldırım hakkındaki iddiaları dile getirince gerçekleşti. Beklediğim diye altını çiziyorum çünkü kendisi tahmin ettiğim gibi doğrudan beni arayarak hakkında sıraladığım sorulara cevabını alışılagelmiş “BEY” edasıyla, öfkeli olmasına rağmen beyefendi tavrı ile sıralamaya başladı. Yüz yüze iletişimin daha etkili olduğuna inanan biri olarak sesli ve yazılı iletişimden ziyade makamında ziyaret talebime de aynı samimiyetle olumlu yanıt verdi.

Gelelim röportajın yapıldığı gün ve detaylarına. Makamına geçtiğimde önce öfke temelli yok sayma haliyle ben odada değilmişim gibi masasında duran günlük gazetelere göz attı. Sonra iddiaları kendisine yöneltmeden yazmış olmama sitem ederek, çıktısını aldığı paylaşımda yer alan sorularımı tek tek cevaplamaya başladı.

• SORU 1:Emekliliğinize kısa bir süre kala neden Sosyal Güvenlik Kurumundan ayrıldınız ve emeklilik için gerek olan gün/prim süresini kendiniz Ankara’da yaşadığınız halde Keskin’de hangi kurumda tamamladınız.

Bu soruya verdiği cevabı kısa tutacağım zira kendisinin yaptığı basit bir hatadan dolayı yıllarca verdiği bir hukuk mücadelesi ve neticede elde ettiği yasal bir hak. Uzun uzun detaylarıyla anlattığını da sizlerle paylaşmak isterim

• SORU 2: Belediyeyi devraldıktan sonra Keskin Belediyesinin borcu ne kadar yükseldi ve neden. Diğer Belediye kaynaklarının dışında Bakan Bey sayesinde gelen bir 5 Milyon kamuoyunun bilgisi dahilinde. Bu imtiyazlı ödenek nerede kullanıldı.

• DEDE YILDIRIM: Aslında sizler bir kez gelen 5 Milyon Liradan haberdarsınız. Keskin Belediyesi’ne iki kez kendi gelirlerimiz dışında gelen 5 Milyon var. ( Bunu ifade ederken yüzünde savaş kazanmış komutan edası vardı. Bunu yazmazsam olmazdı) Gelen ilk para bizden önceki dönemde oluşan 3,2 milyon işçi alacaklarını ve kalanı ile de biriken elektrik borcumuzu ödedik. İkinci gelen parayı da doğrudan bize değil ilçemizde kullanılmak üzere Valilik oluruna aktarıldı. O para da yine yaptığımız yatırımlarda kullanıldı. Bizim kasamıza doğrudan girmedi.

• SORU3: Amcanız Rahmetli Cemal Yıldırım’a ait olan tarlalardan kaç dönüm aldınız, 4 Mart 2020’de almış olduğunuz traktör (bedel bilgileri bende mevcut)  ihtiyacı bu sebeple mi doğdu? Mal artım/eksilme bildiriminde bulundunuz mu?
• DEDE YILDIRIM: Öncelikle belirteyim rahmetli Cemal Yıldırım amcam değil ağabeyim. Kendisinden 74 dönüm tarla aldığım doğru.  Bu tarlaları alırken de Ziraat Bankasından kredi kullandım. Evraklarını ibraz edebileceğim gibi yanınızda Banka Şubemi arayabilirim.

• SORU 4: Belediye iş makinelerini kendi özel/akraba işlerinde kullandığınız doğru mu?
• DEDE YILDIRIM: Kesinlikle doğru değil. Aksine kendi akrabalarım ve yakınlarımdan Belediyemize bu şekilde ihtiyaç talebi iletildiğinde normal vatandaşa uygulayabileceğimiz indirimi bile yaptırmıyorum. Ben tecrübeli bir siyasetçiyim. Bahsettiğiniz yeğenim ile iddia konusu olan kullanım bedelinin makbuzları da bunlardır. ( Röportajın başından sonuna yanımızda bulunan Garaj Amiri belgeleri verdi, fotoğrafları ilişiktedir.)

• SORU 5: Belediyeye uğramadan maaş alan kaç personeliniz var?
• DEDE YILDIRIM: Çalışan herkesi kontrol etmem, yerinde mi değil mi bakmam mümkün değil. Ama fark ettiklerim olduğu zaman gereğini yapıyorum elbette. ( tam bu esnada bilgi almak için makamına çağırdığı bir personelin kendisinden izinsiz yerinde olmadığını fark ediyoruz. Bağırıp kızıyor amirine).

• SORU 6: Ankara Keçiören İlçesinde bulunan 2 daireyi hangi koşullarla aldınız? (En çok sinirlendiği ve kızdığı ve tepki verdiği soru)
• DEDE YILDIRIM: Eğer iddia ettiğin gibi Ankara Keçiören İlçesinde adıma kayıtlı ya da değil dairem varsa al senin olsun! Ankara Yenimahalle İlçesi Şentepe semtinde 7 yıl vadeli kredi kullanarak aldığım daireden başka her hangi bir yerde evim bulunmuyor. Bak kızım ben Keskinliyim. Örü kökü belli bir aileden geliyorum birileri gibi nereden geldiği belli olmayan şekilde gelip Keskine yerleşmiş biri değilim. Yarın bu makam gittikten sonra ben bu meydanda başım dik gezebilmeliyim. 70 yaşından sonra dünya malıyla ne işim olur. Görevim bittikten sonra da çocuklarımın karşı çıkmasına rağmen Keskinde kendi toprağımda yaşamak istiyorum. Onca sene devlet memuriyetime, Belediye başkanlığıma rağmen daha yeni bir arsa aldım. 117 bin lira bedelle. Ömrüm yeter durumum el verirse oraya bir ev yapmak ve orada hayatıma devam etmek istiyorum.

• SORU 7: Denizbank’tan post karşılığı sayaçlar için alınan kredi nerde kullanıldı, ödendi mi? Dönemin Banka müdürü nerde?
• DEDE YILDIRIM: Bak kızım, bahsettiğin Banka Müdürünü kimdir, nerdedir bilmem. Böyle bir kredi kullanmadık. Sizin iddia ettiğiniz şekilde kredi kullanmamız mümkün değil. Bizim kredi kullanabilmemiz için İller Bankası onayı ve garantörlüğü gerekmektedir.  

• SORU 8: Mali İşler Müdürünüz hakkındaki iddialar hakkında bir açıklama yapacak her hangi bir yaptırımda bulunacak mısınız? (Mümkün değil de ben sorayım?)

• DEDE YILDIRIM: Sizin Ali’ye yönelttiğiniz sorular ve iddialardan haberim var. Ben kendisinin Zengin’den ev aldığında evi satması konusunda uyardım. Bu tip konuların bana zarar vereceğini söyledim Hatta oğlu ile ilgili konuda daha sert çıktım ve “Senin oğlun kayağa gidemez” dedim. Kendisiyle ilgili bir sürü şikayet bana da geldi. Kendimce, ilgili kurumlardan bilgi aldım ama illegal bir durum yok. Bu müfettişlerce de araştırıldı. Elhamdülillah zimmet söz konusu bile olmadı. Ufak tefek sıkıntılar oldu ama zimmetle ilgili değildi. Ali özünde kötü bir çocuk değil. Benim tek gayem işçilerimin maaşını zamanında ödemek, Keskin’e hizmet etmek. Keskin’in çıkarına olan her şeyin peşine düşerim. Ali bir gün burada iş yapan müteahhitlerden birinden belediyemiz için para almış. Bana geldi bunu kayıt dışı harcamalarda kullanalım dedi kabul etmedim. Girişini yap, çıkışını yap dedim.

• SORU: Bu size gelen, ya gelmeyen varsa?
• DEDE YILDIRIM: Sessizlik
• SORU: Sizin çocuklarınız ile ilgili iddialar neden yok? Neden Ayhan Yıldırım demiyor insanlar da Emre Şanal gündemde? Genelde İmar ve Fen İşleri Müdürleri ile ilgili iddialar gündeme gelirken neden herkes Bedrettin Bey’e Allah'ın adamı diyor?

• DEDE YILDIRIM: ( Gülümseyerek) Ona bende Allah'ın adamı diyorum.( Çocuklarıyla ilgili konuya da benim bilmediğim detayları da ekleyerek aynı samimiyetle cevap verdi.) Ali ticaretle uğraşıyor malı mülkü oradan geliyordur.

• SORU: Siz gerçekten Ali Şanal’ın masum olduğunu söyleyebilir misiniz? Buna gönülden inanıyor musunuz?

• DEDE YILDIRIM: Ben Peygamber değilim, kimseye şefaat edemem. Ama yasal olmayan bir şey yok.

Aslında benim için röportaj burada bitmiş, kendimce amaç hasıl olmuştu.  Oysa her yasal hak helal değildir. Elbette minareyi çalan kılıfını hazırlar. Ama Dede Başkanın da yaşanılanlardan hoşnut olmadığı hal dilinden belliydi. Kendisi sohbetin devamında Keskin’e yapılan yatırımlardan, çalışmalarından Ali Şanal’ın her şeyi nasıl idare etiğine kadar pek çok şey söyledi. Belki de Dede Başkanın Ali Şanal’ı bunca şeye rağmen gözden çıkaramamasına sebep tamda buydu. Belediyede işlerin aksaması belli ki kendisini korkutuyor, işçilerin maaşlarını ödeyememek, işlerin yarım kalmasını istemiyordu.

İlerleyen yaşına rağmen yapılan şeyleri hevesle bir çocuk mutluluğuyla paylaştı benimle. Kendisine samimi beyanları için bir kez daha teşekkür ederim. Yaptığı çalışmaları ve siyaseten rakipleriyle ilgili iddiaları için ayrıca #KitabınOrtasından programımız için davetimi de ileteceğim.