Seçim sathına yaklaştıkça gerek iktidar, gerekse muhalefet bloğunda aksiyon her geçen gün artarak devam ediyor. HDP’nin konsolide ettiği seçmen kitlesinin muhalefetin iktidar yolunda önemli bir rol oynayacağı aşikar. Ama Millet İttifak’ına İYİ Parti özelinde destek veren Ülkücü kesim bu konudan dolayı inanılmaz rahatsız ve kaygılı.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen görev değişiklikleri ile de bunu net olarak artık görüyoruz. Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu konusunda Sayın Akşener’in yaptığı hamle, öyle gelişi güzel değerlendirilebilecek bir mevzu değil. Her ne kadar konuya dair çeşit çeşit hikaye anlatılsa da Ülkücü kanada bir operasyon çekildiği açıkça görülüyor. Merkez Sağ olma yönünde iddiaları olan bir partinin tek bir ideal ekseninde büyümesi de mümkün değildir zaten.
Kırıkkale İYİ Parti teşkilatına gelince, büyük bir azimle üye kayıt çalışmalarına devam ediyorlar. Ama teşkilat içindeki dengelerde sanki herkes kendi ekibini kurmuş, farklı bir müzik eşliğinde halay çekiyormuş edası var. Bir bütünlük, birlik beraberlik görüntüsü vermiyorlar, veremiyorlar. Bana göre bunun pek çok nedeni var.
Bu kanıya nerden vardığım konusuna gelince, yapılan etkinlikler üzerinden bunu net olarak görebileceğimiz gibi son Belediye Meclis toplantısında yaşananları da ekleyebiliriz. Konuya dair İl Başkanından her hangi bir açıklama, basın toplantısı, kamuoyu bilgilendirmesi ya da bir kınama, gündem oluşturma çabası duydunuz, gördünüz mü? Ben görmedim. Murat Tanır sizin temsil makamınız değil mi? Neden “kovulmayı” sineye çektiniz? Buna da farklı hikayeler anlatabilir teşkilat mensubu arkadaşlar ama bize yansıyan algı bu yönde bilesiniz.
Üstelik Koray Aydın ile hukuku ve yol arkadaşlığı üzere siyaset yapan Ülkücü Altınışık’ı da zor günler beklediğini düşünmüyor değilim. Son dönemde kendi iş yoğunluğu nedeniyle zaten geri çekilmiş görünüyor. Biraz daha zaman geçsin tablo daha da netleşecektir kanımca. Zira İYİ Parti bence blok içerisinde değil, seçime tek ya da farklı bir blok içerisinde girebilir kanaatindeyim, aldığım duyumlar benim öngörümü teyitler nitelikte.
Tabi bu kadar hengamenin içerisinde uzun vadede beklediğim ama zamanlaması açısından beni de şaşırtan bir geçiş hepimizin dikkatini çekti. Kitabın Ortasından programında da konuk ettiğim, iş dünyasındaki gücü ve yardımsever kimliği ile bilinen, daha önce iktidar kanadında Milletvekili aday adaylığı süreci geçiren Orhan Kılıç artık İYİ partili. Kılıç zaten duruşu ve kişiliğiyle ideolojik aidiyetlerden ziyade toparlayıcı ve merkezi bir kimlik. Siyaset için “yüksek profil” diye tabir edebileceğimiz, kaliteli bir isim.
Geçişin gerçekleşmesi ile birlikte İYİ parti kanadında farklı bir motivasyon, bir enerji yükselmesi olduğu da dikkat çekici unsurlardan biri. Ama benim bu motivasyon artışının ve Kılıç’a yüklenen bu güç izafesinin seçim sathı ile birlikte bir takım sıkıntıları da gün yüzüne çıkaracak babında bir önsezim de yok değil. Zira İYİ partide benim en çok eleştirdiğim durum belli pozisyonların ve vaatlerin çoktan verilip çekinmeden kamuoyu ile paylaşılmış olması malumunuz. Hal böyleyken Kılıç gibi isimlerin teşkilata dahil olması belli dengeleri sarsmayacak mı sizce de?
Çok kez zikrettiğim çevrem tarafından bilinen bir cümlemi okuyucularım ile de paylaşayım; siyaset hayatım boyunca en eğleneceğim siyasi atmosfer sanırım önümüzdeki seçimler. Ciddi sürprizler ve kıran kırana kavgalara şahit olacağımız günlere çok az kaldı.