Sivil inisiyatifin bilinen bir tanımı elbette var. Ancak tanımlar çoğu zaman içinde sinsi bir kısıtlama/yönlendirme de taşır ve nasıl anlayacağınızı/düşüneceğinizi belirler. Bazen tanımla başlamak yerine tanımlamayı sona bırakmak daha doğru olur. Çünkü tartarak ve tartışarak tanıma gitmek eleştirel düşünceyi daha aktif tutar.
İçinde yaşadığımız toplumda ve ülkede hem lokal hem de genel anlamda olan biten her ne varsa ve bunlar sizi ilgilendiriyorsa çözüme dair öneri ve katkı sunmak sizin için bir zorunluluktur. Sadece konuşmak peynir gemisini yürütmeye yetmiyor. Tespitlerinizin, eleştirilerinizin ve önerilerinizin yerinde olması bu gerçeği değiştirmiyor.
Yerleşik kalıplarda bilinen bir yelpazede yerini almış oluşumların eleştirileri bir yerden sonra yelpazede işgal edilen yerin merkeziliğinden dolayı açmaza girebiliyor. Eleştirmek adına üretkenlikten yoksun ve sığ bir daralmaya girildiğinde mesele daha çok merkezin menfaatini önceleyen bir sorunsala dönüşerek akıl tutulmasına sebep olabiliyor. Tam da bu yüzden sivil kalmak ve meselelere daha derinlemesine ve eleştirel bir bakışla yaklaşmak değişime ve gelişime en büyük katkıyı sağlayacaktır.
Sivil kalıp, önemli bulduğumuz ve toplumsal yaşamı olumsuz yönde etkileyeceğini düşündüğümüz her durumda ortaya koyacağımız düşüncelerin bilinmesi ve bir alternatif olabilmesi içinse inisiyatif almamız gerekecektir. Yani bu da var ya da bizde varız dikkat! diyebilmek ancak bu yolla mümkün olacaktır.
Sivil toplum örgütlerinden bağımsız ve gerçek anlamda sivil olmak ancak adalet ve hak merkezli bir bakışı elden kaçırmamakla mümkündür. Adınız ve tanımınız belli olduğunda size tevdi edilen her ne ise onun kısıtlama ve yönlendirmesine mecbur kalıyorsunuz. Yani kedileri koruma derneği iseniz kedileri nasıl koruyacağınıza dair önünüze konulan çerçeveyle hareket etmek zorundasınız. Ya da herhangi bir meslek odası iseniz politize olmak kaçınılmazınız oluyor. Seçmek ve seçilmek için politik bir kulvara girmiş oluyorsunuz.
Politik arena adı belli ama merkezi sürekli kayan, oynak ve tutarsız bir kulvara sahip olduğu için ortaya koyduğu/koyacağı birçok meselede kendi kendiyle çelişmeler yaşayan bir yapıya sahiptir. Bu durumdan herkes kendi nasibine düşeni almaktan rahatsız da değil. Kendisinden çok karşı olduklarıyla tanımlanma riski yüksek oranda hep var olan ve içine düştüğü açmazlardan kurtulamayan bir kısıtlılık taşıyan politik oluşumlar hiçbir meseleyi sapmalar yaşamadan sonuçlandırma şansına sahip değildir.
Kaldı ki bu masum bir tespit, daha gerçekçi olanı ise gayri ahlaki birçok sorun içermektedir. Sorunun en büyüğü ise toplumun bu sorunsal tarafından sürekli etki altında olması ve bununla bilinçsizce savrulmasıdır. Bunun en açık göstergesi toplumsal düzeyde son 20 yılın özetine baktığımızda yaşanan evrilmeler iktidarın tanımlandığı biçimden (muhafazakâr, İslamcı …vb.) tamamen zıt bir yerde durmaktadır. Politik arenada bu tip çelişkilerden hiçbir siyasi partinin kurtulması mümkün değildir.
Belki sivil inisiyatif rolünden sapmadan ve politik kaygı taşımadan kurulacak bir siyasi parti bu fonksiyonu bir süre üstlenebilir. Ancak bununda politik sahnede varlığı hissedilir düzeye ulaştığında sivil inisiyatif fonksiyonunun devreden çıkacağını gözden kaçırmamak lazım.
Velhasıl yetkin, meseleleri derinlemesine araştırıp ortaya doğru yaklaşımlar koyabilecek yeterliliğe sahip insanlardan oluşan bir kadroyla çalışmalar yapıp bunu kamuoyuyla paylaşıp muhataplarına yazılı olarak ulaştıracak bir sivil inisiyatif platformu her şeyden önce toplumsal bakışa katkılar sunarak birçok şeyin değişimine/gelişimine kapı aralayacaktır.