"Onlara: 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde: 'Biz sadece ıslah edicileriz' derler." (Bakara 11)
Kafirlerin Sloganı; Düzen, demokrasi, barış, bahar... getirmek. Sonuç; Bu sloganlarla girdikleri her yer kan gölü!
Haniye’nin öldürülmesi 300 gündür devam eden ve maalesef alışılmış olan Gazze katliamlarına yeniden dikkat çekti. Ancak bu defa başka türlü bir dikkat. İçinde onlarca soru barındıran bir dikkat.
Biliyoruz ki bütün sorular cevap bulmayacak. Bir kısmı yetersiz cevaplarla geçiştirilecek, bir kısmı farklı farklı cevaplarla daha karmaşık hale gelecek. Savaş devam edecek katliamlar durmayacak, ateşkes bile bitti dedirtmeyecek.
Dünyanın gözü önünde 300 gündür devam eden katliam, binlerce evsiz, mülteci kampları, açlık, susuzluk, hastalıklar. Üstelik bir tek Gazze değil; Yemen, Doğu Türkistan, Suriye, Afrika'nın farklı bölgeleri... ve daha niceleri. Bitmeyen acı, bitmeyen yokluklar, bitmeyen ölümler, bitmeyen çileler.
Biz ıslah edicileriz diyenler ve "yerli ve milli" işbirlikçileri yaşananların sadece bizim bundan menfaatimiz nedir tarafında durmakta ve ellerinden geleni ardına koymadan yollarına devam etmekteler.
Peki ben Müslümanlardanım diyenler ne yapmaktalar? Cılız toplanmalar ve dua. Belki birazda ekonomik yardım. Başka? başka yok. Neden mi? Çünkü kurulu düzen böyle. Etrafı sınırlar, kurallar ve yasalarla çevrili bir hareketsizlik adasında eli kolu bağlı beklemekteyiz.
Müslüman ülke liderlerine havale edilen müdahale ve bir şeyler yapma beklentisi de sonuç vermiyor. Biri koruyamıyor suikast gerçekleşiyor, diğeri meclise davet ediyor ertesine suikast oluyor... falan filan.
Çok hafif ve uzak gelebilir ama yapılması gerekenler çok basit ve kolay:
İlki ve en önemlisi Allah'ın yardımını celp etmek için çabalamak. Sonra tartıyı ve ölçüyü tam yapmak, çalmamak, haksızlık yapmamak, yapana mani olmak, zulmetmemek, zalimlere meyletmemek, heva ve hevesin, konforun peşine düşmemek, akrabalarla ilişkiyi sıkı tutmak, düşkünün elinden tutmak, israf etmemek... Yani Müslüman gibi yaşamak.
Eğer böyle yapmıyorsak söylediğimiz hiçbir şeyin, yaptığımız hiçbir eylemin ve ettiğimiz hiçbir duanın bir karşılığı olmayacak ve olmamaya devam edecektir.
Şunu unutmayalım ki Haniye suikastı ve 300 gündür Gazze’de yaşanan her acı bizim dışımızda bir cennet pazarında yaşanıyor. Kıyısından köşesinden tutup onlarla birlikte cennete gitmeyi umuyorsak boşa kürek çekmekteyiz.
Ayet açık: "Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır." (Bakara 214)
Belki bir umut kendimiz için yapacağımız dualarda:
Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allah’ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. (Fatiha 1-7)
Amin Amin Amin
BAŞKA TÜRKİYE YOK
Son Makaleyi Oku