Köşe Yazarı

Mehmet Akkaya

mehmetakkaya@gmail.com

UFUK URAS VE DEVLET BAHÇELİ

  • 28-11-2024
  • 08:55:57

Ezber Bozmak 
Ufuk Uras “ezber bozmaya var mısınız” dedi. Ben varım Ufuk Hocam da birileri çıkıp varım ve el yükseltiyorum demez inşallah.
Bahçeli’nin İmralı çıkışından sonra Ufuk Uras arabuluculuk rolü üstlenmiş olmalı ki Bahçeli ile bir görüşme yaptı ve Bahçeli’nin sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların da sürece destek olmasına dair bir beklentisi olduğunu ifade etti.
Bahçeli önce “Öcalan gelsin DEM Parti gurubunda konuşsun dedi.” Siyaset gündemini bir şaşkınlık kapladı. Özgür Özel “El yükseltiyorum” diyerek gündeme dahil oldu. Daha şaşkınlık bitmeden Bahçeli bu kez de “DEM Partililer İmralı ile görüşsün dedi.”
MHP çoğu zaman uygulamada ve anlamlandırmada zorluk yaşasa da  lider teşkilat doktrin tartışılmazı ilke edinmiş bir parti. Bu çıkış da partililer tarafından hikmet arayışlarıyla içi doldurulmak istense de daha çok dışlayıcılık tehdidi içeren ya da hamasi anlamlar yükleme çabasına dönüşen bir sadakat sınavı havasına dönüştürüldü.
Bir çok açıdan iyi çalışılmamış bir çıkış olduğu ortada olan bu davet benim için bir çok soruyu beraberinde getirdi.
1.    Öcalan ilk yakalandığında ki örgüt üzerindeki nüfuzu zirvedeyken barış için devlete hizmet edebileceğini söylemişti. Bu açık kapı, neden 25 yıl sonra örgüt üzerindeki nüfuzu bir hayli zayıflamışken gündeme getirildi?
2.    İç siyasi dinamikler bugün bu tartışmayı hangi boyutta ele alabilecek bir uygunluk taşıyor?
3.    MHP bu tartışmayı hamasetten azade yürütebilecek soğukkanlı bir entelektüel potansiyele sahip mi? Sürecin herhangi bir aşamasında “Ya sev ya terk et” der mi?
4.    DEM bu tartışmayı militarist tavır, dil ve eylemlerden azade  yürütebilecek soğukkanlı bir siyasi olgunluğa sahip mi? Sürecin herhangi bir aşamasında Kandil dilini merkeze taşır mı?
5.    Bu iki parti ve diğer siyasi partiler bu konuda yeterli altyapı çalışmaları yaptı mı?
6.    Toplumsal hafıza 40 yıldır gelinen noktada konuyu yaşanmışlıkları kenarda tutarak anlamlandırabilecek mi?
7.    Ülkenin genel siyasi atmosferi bu konuda toplum üzerinde yeterli inandırıcılık ve güven sağlayabilir mi?
8.    STK’lar ve Aydınlar -ki kimler olduğu meçhul- (bu meçhullük Akil İnsanlar Heyeti profillerine atfendir) beklentileri karşılayacak düzeyde ve olgunlukla tartışıp katkı sunabilecek bir ön çalışmaya sahip mi?
9.    Daha kapsamlı ve süreli çalışmalarla konunun alt yapısı oluşturuldu mu?
10.    Bu çağrı ile ulaşılmak istenilen maksadın sınır ötesi ayakları nasıl ele alınacak?
Ve daha bir çok soru sorulabilir. Mesele elbette soru üretmek değil ama şu bir gerçek ki sorular gerçeğin daha anlaşılabilir bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan en etkili araçlardır. 
Ufuk Uras uzun bir aradan sonra kendisine etkin bir rol tevdi edildiğini düşünmüş olacak ki meselenin entelektüel aracılığını severek üstlenmiş görünüyor. Ufuk Hoca önemli ve önemsenmesi gereken bir isim en azından benim için öyle. Şimdilik süreci O’nun üzerinden takip etmek daha sağlıklı bir okuma sağlar diye düşünüyorum vesselam.
 

Diğer Yazarlarımız

MAHZUNİ ŞERİF, SURİYE, İSRAİL

Son Makaleyi Oku

Yazar Yorumları

Yorum Yaz

25526