Cumhuriyetin Bizi/Bizcesi
Biz Cumhuriyetin kurucu iktidarının ve mirasını devir alan/aldıklarını söyleyen “elit” bir azınlığın üvey evlatlarıyız(!) Balolarda boy gösterip afişe edilen “çağdaş” zümrenin zıddına yerleştirilen “geri kalmışlığın” simgesi hatta ta kendisiyiz.
Cumhuriyete yakışmayanlarız(!) Ruhu bu ahval ile örselenmişleriz. Bağımsızlığı ve Cumhuriyeti nasıl sahipleneceği ve bunu nasıl dile getireceği dayatılanlarız. Her fırsatta geri kalmışlığa görsel örnek gösterilenleriz(!)
Oysa biz Anadolu’yuz, bağımsızlık uğruna savaş vermekten bir an bile geri durmayan, yavrularına (kuzularına) kına yakıp cepheye yollayan Anadolu analarının torunlarıyız, özgürlük uğruna yola düşüp can verenleriz. Yani herkes kadar bu ülkenin kendisiyiz. Ne onlarız ne de tekil/parça anlamında biziz. Biz çoğulunun içinde birileriyiz. Biziz yani.
Tıpkı herkes gibi ve herkes kadar.
Cumhuriyetin Cumhuruna dahiliz ve bu ülkeyi, bağımsızlığımızı ve Cumhuriyeti sahiplenişimizin bir bizcesi var. Bu bizcenin bir dili bir duygusu var. Dilimiz de duygularımız da bu toprakların yabancısı değil bilakis ta kendisi; Türküsü, musikisi, şiiri, ağıtı, acısı, umudu, dünü ve yarını!
Yani demem o ki bizim de ülkemizin, kendimizin ve çocuklarımızın bu gününe ve yarınına dair umutlarımız ve çabalarımız var.
Tıpkı herkes gibi ve herkes kadar.
Velhasıl milli bayramlar bir ülkenin bağımsızlık nişaneleri ve sevinç günleridir. Bu bayramlar vesilesiyle temel hak ve hürriyetleri anayasa ile güvence altına alınmışlığın herkes için eşit bir hak olduğunu unutmadan, bir sahiplik yarışına girmeden, kimseyi sloganlarla ötekileştirmeden yarınlar için Ekrem hocanın nasihati üzere, bulunduğumuz konum ne olursa olsun canla başla, ilkeli ve doğrulukla, çalışmak şuurunda olmak dileğiyle,
"Evladım, siz eser verin başkaları da sizin hatalarınız üzerine doktora yapsın."
Ekrem Hakkı Ayverdi
Cumhuriyet Bayramı cumhurumuza kutlu olsun.
Tıpkı herkes gibi ve herkes kadar.
MÂSİVÂ
Son Makaleyi Oku