Köşe Yazarı

Özlem Özcan

oozcan79@gmail.com

3 MAYMUN

  • 04-07-2024
  • 13:08:10

Dün akşam yayına katılan Yahşihan Belediye Başkanı Ahmet Sungur kamuoyunun beklediği cevapları çok net ve detaylı veremedi. Gerek zaman ve ortam, gerek konuların çokluğu ve elbette biraz da siyasi dengeleri gözetti Sungur.

Ama ben siyasetçi değilim. Ne bir beklentim var siyasilerden, ne de siyaset hesabı yapan biriyim geçmiş siyasi müktesebatıma rağmen. Benim tek derdim memleketim. Üstelik sürekli yargıyı meşgul ederken, kamuoyunu manipüle etmeye çalışanlar benimle ilgili şikayetlerinde bir kez İFTİRA ve YALAN ibaresini kullanmadılar. Hakaret etmişim, aşağılamışım, kamu görevlisine bunu yapamazmışım. Peki o kamu görevlisi benden daha fazla kamu çıkarını gözetmek zorunda değil mi? Hangi akılla Yahşihan Belediyesi’nden o tarihte ve hatta bugün bile alacağı görünen Hacı Çalı’dan 2,5 milyon bedelli 2 adet çeki hatır niyetine Yahşihan Belediyesine borç vermesini rica eder? Zira bu ne mevzuata ne de siyasi ahlaka uygun değildir. Üstelik kendisi de bir hukukçuyken. Peki Belediye Başkan adayları ve başka tanıkların huzurunda kendi meclis makam odasında sanki çok matah bir şey yapmışlar gibi Hacı Çalı’yı överek nasıl anlatır bunu?

Anlatır sevgili okuyucularım …

Kendi Genel Başkanını, ait olduğu kurumun araçlarının satışından bile kar güderek yanıltan, kendi yol arkadaşlarına bu olay ortaya çıkıncı iftira atmaya cesaret eden, bunu neden yapmasın ki?

Sadece idealleri üzere mesleğini aşkla yapan mercimek kadar, babasız üç çocuk büyütürken hayatla ve kamuya zarar verenlerle kıyasıya mücadele eden bir kadına; 3 yıldır her türlü psikolojik şiddeti uygulayan, koskocaman bir erkek kamuya bunları neden yapmasın ki?

Bireyler etrafındaki 5 kişinin toplamı değil mi? Uzmanlar öyle diyor ya hani!

Herkes her şeyi biliyor aslında …

Ama bugün gündeme gelen iddiaları, elimdeki bilgi ve belgeleri, tanık beyanlarını bahse konu kime sorsam; duymadım, görmedim, bilmiyorum! Herkes meşhur 3 maymun modunda.

Büyük bir kısım İhaleleri yapan Cemil Şerbetçioğlu bile bilmiyormuş hatta.

Şerbetçioğlu nereden bilsin 700.000 lira civarı bedelle ihale edilen bir işe giren müteahhit firmaya 8 kez açık/davet usulü, 21 kez doğrudan teminle iş verildiğini. Gerçekten işini hakkıyla yapan birçok firma, küçük işletme ödemesini alamaz zor durumda kalırken ARHAN GRUP, SANCAK firmasının düzenli ödeme emrini kimin verdiğini de bilmiyordur Cemil Bey! Yine aynı firmaların sahibi Hacı Çalı’nın 21.12.2023. tarihinde verdiği hatır çeklerini, bu çeklerin ertesi gün asfalt atan firmaya belediye tarafından ciro edildiğini de duymamış, görmemiş, bilmiyordur. Bu çeklere karşılık verildiği tahmin edilen çeklerin alındığı tarihten 29 gün sonra davet usulüyle yapılan yaklaşık 3.5 milyon bedelli ihalenin Hacı Çalı’ya verildiğini de şimdi benden duymuştur Başkan Yardımcısı Cemil Şerbetçioğlu! Bunca yıllık memuriyetiniz var bütün bunların yasal olmadığını da bilmiyorsunuzdur siz.

Öyle ki dönemin Fen İşleri ve İmar Müdürü Şahin Arslan’ın da haberi yokmuş bu müteahhitlere “göz yummalar, geçilen iltimaslar” karşılığı alınan dairelerden, eksik işleri görmezden gelmek suretiyle talep edilen “rüşvetlerden”, kaçak yapılan 5000 metrekare inşaattan. Daha da fenası düşük bedelle kamu zararı oluşturarak kat karşılığı verilen arsadan da bilgisi yokmuş Şahin Bey’in. Rüşvet pazarlığının yapıldığı masada oturup çay içmesine rağmen, Belediye Başkanının ve Yardımcısı Şerbetçioğlu’nun istediği dairelerden, kendisinin belediyeden artık emekli olmuş olmasına rağmen, müteahhitten istediği daireden de haberi yoktur bence! İmar uygulaması geçirmek ve daha fazla kat vermek vaadiyle kimlerden ne kadar para aldığı bugün o isimlerle karşı karşıya kaldığı konuşulurken hiçbir şey bilmiyorum diye aklımızla dalga geçercesine ortada gezmeye o da devam ediyor ne hikmetse.

Ama ait olmadığı bir siyasi yapıya Milletvekili aday adayı olacak kadar cüretkâr, o yapıya yıllarını vermiş Ülkücülere sohbet arasında hakaret edip aşağılamaya kalkacak kadar da terbiye yoksunu birinin de başka türlü davranması beklenemezdi zaten!

Ha bir de Hafriyatçı Tayfun’umuz varmış. Ben şahısla seçim ertesi Türkyılmaz’ın ofisinde karşılaşıp tanıştım. Belediyeye 35Milyon borç vermiş beyimiz. Oysa belediyeler iş yaptırdığı firmalar ve İller bankası dışında kimseye borçlanamaz. Gerçi paranın girişi resmi olarak var ama, kendisi yok ortada!  Üstelik zararından bahsetti bir de pişkin pişkin. Haşa kimseyi küçük görmem ama şöyle bahsettiği paralara baktım, bir de tipine. Hele Türkyılmaz’ın yanındaki rahat tavırları, Başkanın yanında “ortağı benim, her şeyini ben bilirim” ikrarı oldukça can sıkıcıydı.

Bir de Bahadır Karayel’imiz var belediyeye iş yapan. İddia o ki eş zamanlı Kırıkkale Belediyesi benzer bir işi farklı bir firmaya 800 lira bedelle verirken, Bahadır Karayel bu işi Türkyılmaz’dan 3bin küsür lira bedelle almış. Konuyu Şerbetçioğlu’na sorduğumda “ihaleyi usulsüz bulduğu için kendisinin yapmadığını, hatta bunun için beyefendinin kendisine kırıldığını” ifade etti. Cemil Bey ile ilgili iddialar ve belgeler ortadayken Karayel’e muamelenin sebebi dürüstlük mü, yoksa Karayel ile Çalı arasındaki küslük mü diye sizin huzurunuzda sorasım geldi.

Gerçi sözde bugün herkes birbirine küsmüş, konuşmuyor görüşmüyormuş. Gözümüzün içine bakarak yalan yere evlatlarının üzerine yemin etmeye utanmayanlar bugün hala aklımızla dalga geçmeye kalkması sadece benim mi midemi bulandırıyor?.

Cemil Şerbetçioğlu bir de soruyor neden ben açığa alındım diye. Bence haklı; Sungur Türkyılmaz’ın 6 ay önce eski Başkan yardımcısı Osman Uluyurt’a misafir geldiği belediyede yaptığını, her gün yapmalıydı. Ne mi yapmıştı Türkyılmaz? Hırsız bu üzerini arayın diyerek aratmaya kalkmıştı! Belediyenin ortasında her gün üzerini arattırıp aşağılasaydı Sungur’dan iyisi olmazdı. Alışık oldukları üslup bu olunca nazikçe muhatap alınmayı, görevden el çektirilmeyi hazmetmek zor gelmiş işte.

Yazık bu memlekete!

Belediye Meclis üyelerine bedelsiz verilen dairelerden, iş yaptırılan firmalardan alınan paralara talep edilen lüks araçlara kadar her şeyin belgesi var. Tanık beyanları da var üstelik. Yahşihan’daki tabloya bakınca ne yok biliyor musunuz, UTANMA YOK!

Ben en çok bugün; Türkyılmaz’ı temiz bir niyet, beklentisiz desteklediği için Sungur ekibi tarafından haklı olarak orantısız mobinge uğrayan o işçi kardeşlerime üzüldüm. MHP’nin adayı olduğu için koşulsuz oy veren Ülkücülere üzüldüm.

İşte kıyasıya savunduklarınız bunlar diye sokaklarda haykırmak geliyor içimden.

Devamı gelecek…

 

 

 

Diğer Yazarlarımız

MÂSİVÂ

Son Makaleyi Oku

Yazar Yorumları

Yorum Yaz

78941