Pek çok yayınımda ve yazımda satır aralarında bahsettiğim gibi CHP Kırıkkale İl Başkanlığı yapısı itibariyle çok daha muhafazakar ve tutucudur. Bu tespitim elbette zihniyet ya da ideolojik açıdan değil. Basın ve halkla iletişim konusunda izledikleri kapalı iletişim sebebiyledir. Bir de çok dedikodu sızmaz oradan.
Fakat Genel seçimlerden sonra bu tespitim sarsan gelişmeler oldu. İlginç bir şekilde hiç olmadığı kadar “çekişme ve dedikodu” basına sızarken, dışardan izleyen her hangi birinin bile gözlemleyebileceği fikir ayrılıkları gündeme geldi.
Genel seçimlerde elde edilen başarıyı filtre edip, yerel seçimler öncesi daha da güçlendirmek adına bir takım ön almalar planlanması gerekirken, aksine başarı örgütün temel çekirdeğinde belli hazımsızlıkları doğurdu. Kırıkkale siyasi tarihi irdelendiği zaman CHP’nin kendi öz seçmeni, ya da yeni nesil seçmen ile bu başarıyı almış olması mümkün değil zira. Kendi siyasi aidiyetleri ile sorun yaşayan, belli isimlere öfke duyan milliyetçi muhafazakar seçmenin CHP’yi tercih etmesi bu başarıyı getirirken, bir takım huzursuzlukların da patlak vermesine neden oldu galiba.
Mevcut İl Başkanı Bozdağ seçimlerin akabinde bırakacağını kendi örgütü ve kamuoyu ile paylaşmış, bayrağı yeni isimlere devretmeyi daha doğru bulduğu yönündeki düşüncesi defalarca dile getirmişti. Fakat kongreye bir hafta kala yeniden aday olacağını açıkladı.
Kendisini bu noktaya taşıyan sebebin, parti içi dengeler, ailesi muhafazakar olan Recep Can Akbıyık isminden rahatsızlık duyan bir kısım delegenin oy toplamaya başlaması ve parti tabanından gördüğü baskı olduğu kapalı kapılar ardında konuşuluyor olsa da, ben bu kararın temel sebebinin bu olduğunu düşünmüyorum. Öyle olsa Bozdağ kongreye sayılı günler kala adaylığını açıklamazdı. Recep Can Akbıyık adaylıktan zaten çekilmişti zira. Ortada kalan tek aday da Ümit Duman’dı.
Duman’ın örgüt içinde yetişmiş, partinin belli kademelerinde görev almış, hatta Milletvekili adayı olmuş, örgütün çekirdeğinden gelen bir isim olduğunu göz önüne alırsak Bozdağ’ı yeniden adaylığa iten nedenin Akbıyık olmadığını daha net görebiliriz sanırım.
Ahmet Önal’ın Kırıkkale’nin demografik yapısı ile alakalı izlediği iletişim stratejisinde örgütü yanında göremiyorduk zaten. Bu gerçekten Önal’ın stratejisi mi, yoksa örgütün “milliyetçi muhafazakar” kesimle hemhal olmak istememesi mi, zuhur eden olaylardan sonra tereddütte kaldım açıkçası. Sürekli takdir eden bana bile Ahmet Önal’ın milliyetçi muhafazakar seçmene yaklaşımını sorgulatan, oldukça yaralayıcı olan bu gelişmeler elbette seçmeni de etkileyecektir.
Hoş gerçekten ortada bir il, ilçe teşkilatı var mı bence bu da tartışmaya açık. Bana bir tane CHP İl Başkan Yardımcısı veya İlçe başkan Yardımcısı ismi yazın desem, kimse Google bakmadan yazamaz sanırım. CHP’nin kongre sürecinde en çok tartışması gereken bu iken, son seçimlerde ya da öncesinde CHP’de siyaset yapmaya başlamış milliyetçi muhafazakar isimlerin (ki Recep Can Akbıyık muhafazakar değil ailesi milliyetçi muhafazakar) parti içerisinde dışlanma ötelenme görüntüsü elbette temsil ettikleri oyu ve seçmeni düşündürecektir.
Ahmet Önal deneyimli bir isim lakin kongre sürecini doğru yönetemedi. Zira “yol arkadaşlığı ve kardeşlik hukukunun” gerektirdiği mihmandarlığı, doğru tesis edemedi. Akbıyık’a söz vermemiş olması bunu değiştirmez. Sürekli sağ omuzunda duran bir ismi siyasete doğru kanalize etse, uygun bir zemine oturtsa, zaten bu tartışmalar ve söylentiler çıkmazdı. Duman ile aylar önce “tek aday” ile çıkmanın parti lehine olduğu yönünde telkinin de karşılık bulmadığını düşünürsek, son yaşananlar en çok Önal’a eksi yazacaktır.
Yücel Kızık bu işlerin neresinde derseniz “o her daim gücün ve güçlü gördüğünün yanında” O’nu CHP siyasetinde sürekli var eden de sanırım bu stratejisi.
Akbıyık ile başlayan ve Duman ile devam eden süreçte yaşananların başka açıklaması yok. Hal böyle olunca her ne kadar kendisi ikrar etmese de yakınındaki isimlerin dile getirmesine sebep bildiğimiz, bizzat Belediye Başkan adaylığı düşünen Önal, kazanan kim olursa olsun bana göre kongrenin kaybedenidir. Önümüzdeki yerel seçimlerde kendisine teveccüh olarak verilen milliyetçi muhafazakar oylar bakalım kime kayacak.
KONGRENİN KAYBEDENİ AHMET ÖNAL
Son Makaleyi Oku