Düğünlerde derneklerde denk geldiğim bir türküyü, siyasi içerikli bir yazıda başlık olarak tercih edeceğimi söyleseler, güler geçerdim. Ama Kırıkkale’nin sosyo-politik yapısına gark oldukça inanın bana oturup türkü yazacak kıvama bile geldim. Hatta biraz zorlasam sanırım drama bile yazabilirim.
İdarecilerin, halkın geleceğini, kaderini verdikleri hizmetler ve aldıkları kararlarla etkileyebilecek makam sahiplerinin; hassas konularda nefislerini bir kenara koymaları elzemdir oysa. Üstelik insan olmanın en temel gereğidir, sevdikleriniz için bazen sevmediğiniz şeyleri yapmak. Ama maalesef siyaseten makama eriştirdiğimiz, şehr-ül emin diye seçtiğimiz “Bizim Oğlanlar” elin oğlu kadar olamadı yine.
Bakmayın “Elin Oğlu” dediğime, kimliğinde Sungurlu yazıyor olsa da, birçok Kırıkkaleliden daha da Kırıkkaleli Vali Bülent Tekbıyıkoğlu. Bugüne kadar yaptığı çalışmaların tamamı diğer iller arasında örnek uygulama olarak seçildi. Tribüne ya da bürokraside başarıya değil de, hep Kırıkkale’nin geleceğini şekillendirecek işlere odaklandı. Hatta bazen risk bile aldı. Ama başardı neticede. Gel gelelim bu işin can yakan tarafına. Daha önce yazmıştım, tekrara düşmeyeceğim. Allah yolunu bahtını açık etsin, vizyonu olan iyi bir Devlet Adamı kendisi. Lakin ben elin oğlunun hasletlerini, bu şehre verdiği uzun vadeli katkıları ve şehri kendi şehri gibi sahiplenmesini yazmaktan sıkıldım da, bizim oğlanlar bana bu mukayeseyi yaptırmaktan utanmadı. Utanacak gibi de durmuyorlar açıkçası!
Geçtiğimiz aylarda Bisiklet Federasyonu tarafından şehrimizde küçük bir organizasyon tertip edilmişti, hatırlarsınız. Hani şu bir zamanlar seçtiğimiz bizim oğlanlardan Abdullah Öztürk’ün böylesi bir proje uzun vadede Kırıkkale’ye ne kazandırır diye düşünmek, destek olmak yerine, sıkışan trafikten dolayı cenazeye gecikmesini Facebook üzerinden şikayet ettiği organizasyon. Valiliğin himayelerinde gerçekleşen bugün uluslararası podyuma çıkmamıza sebep olan ama bizim nefsinin kölesi Belediye Başkanımız tarafından sırf Bahattin Akyön’ü siyaset düşündüğü için sevmiyor diye yok sayılan program! Hatırladınız değil mi?
Hah işte o organizasyon sayesinde “uluslararası” takvime girmeye hak kazandı Kırıkkale ve bu hafta sonu başlıyor etkinlik. Üstelik bu şehirde bir ilk. Farklı ülkelerden pek çok takımı şehrimizde ağırlayacağımız gibi, organizasyonun uluslararası olması şehrin tanıtımına da çok önemli bir katkı sağlayacak. Şehirdeki renkliliği hareketliliği bir yana koydum, gelen takımların esnafa olası ekonomik katkısı da şüphesiz başka bir hareketliliğe vesile olacak..
Fakat bizim nefsinin kölesi, kibrin yürüyen abidesi Belediye Başkanımız; Bahattin Akyön’e sebep yine yok sayıyor programı. Yok sayması mühim değil, zira kendisi de bizler için uzun süredir yok hükmünde. Hoş ne zaman gönül siyaseti bildi ki bugün bilsin. Ne zaman bu şehri Çakır’dan çok sevdi ki, bugün sevsin! Çakır arsa toplasın, çeşmemizden lağım aksın, sıkışan trafiğin müsebbibi ucube ve köprü kavşaklar dedesine rahmet okutsun ama Bizim oğlan Bahattin’i sevmiyor, gerisi önemli mi?
Bahattin Bey de beni pek sevmiyor, ben de kendisini. Ama bu Kırıkkale için verdiği mücadelesini inkarıma sebep değil ki. Aksine takdir ediyorum. Yiğidi öldürsek bile hakkını teslim etmek gerekmez mi? Koskocaman bir müze yaptı Karacalı’nın tepeye, şimdi onu sevmeyince o külliye oradan gitmiyor ki! Eser var ortada değil mi? Nasıl yok sayalım kendisini, emeklerini? Müslümanlığın, adamlığın neresine sığdıralım bu kini, bu öfkeyi?
Velhasıl şehirde bu hafta sonu muhteşem, muhteşem olduğu kadar da şehrin sosyo- ekonomik ve kültürel geleceği açısından önemli bir organizasyon Bisiklet Federasyonu As Başkanı Bahattin Akyön’ün çabalarıyla, Kırıkkale Valiliği himayelerinde, Vali Tekbıyıkoğlu’nun Kırıkkaleliler adına ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Ben bütün sivil toplum kuruluşlarımızı, siyasi aidiyet gözetmeksizin bütün Milletvekillerimizi ve Siyasetçilerimizi, şehrimizin kanaat önderlerini Vali Tekbıyıkoğlu’na maddi manevi destek vermeye, Kırıkkalelileri de bu organizasyonun olası ufak tefek kusurlarını görmezden gelerek şikayetsiz, geleceğimizi ve şehre katkısını düşünerek izlemeye davet ediyorum.
Bu organizasyonun pankartlarının caddelere asılmasına dahi tahammülü olmayan Saygılı’ya gelince, kendisini Allah’a değil artık sandığa, seçmenlerin vicdanına havale ediyorum. Benim hemşerilerim Çakır’dan Başkasını sevmeyeni, sevecek değil ya?!
KONGRENİN KAYBEDENİ AHMET ÖNAL
Son Makaleyi Oku