Nuray Mert “Veda Ediyorum”
2001 de “Utanıyorum”
2010 da “Korkuyorum”
2025 de “Veda Ediyorum”
Ülkenin özeti; Üç başlık, üç yazı.!
Nuri Pakdil’in “ Klas Duruş" dediği bu olsa gerek.
O utanıyorum dediğinde vesayet odakları 28 Şubat'ın bin yıl süreceğini söylüyordu. Korkunun ayyuka çıktığı günlerin cesur kalemlerinden biriydi. Utanması izzetli oluşundandı. “Bu ülkede ‘ana muhalefet partisi kapatılırken, başörtülü kadınlar “suçlu” muamelesi görürken özgürce dolaşmaktan utanıyorum” demişti.
“Sonra, iktidarın baskısıyla ana medyadan dışlandığımda beş yazar dışında kimse ses çıkarmadı. Cumhuriyet gazetesinden atıldığımda, gazetenin görüşlerine uzak bazı demokrat arkadaşlar bile Darwin teorisine inanmadığım için atılmayı hak ettiğimi yüzüme söylediler” diyor. O zaman korkuyorum demiştim, asıl şimdi korkuyorum, hem de çok korkuyorum diyor.
Ramazan’ın ilk günü Akit TV’de katıldığı bir programda ısrarla -kendisinin başıma iş açan görüntüler dediği- bazı görüntüler üzerinden sorular sorulması, ertesi gün Oda TV mecrasında bu programdan kesitlerle tepki toplamaya müsait bir haber yapılması veda yazısına zemin hazırlamış. “Biri İslamcı diğeri Ulusalcı birbirinden uzak gibi bilinen iki mecra bilerek ya da bilmeyerek beni hedef haline getirebilecek noktada buluşmuş” diyor Veda yazısında.
“Vefası olmayanın dini yoktur” buyurur Hz. Peygamber. Kendileri vesayet baskısı altındayken Utanıyorum diyen bir kaleme bunu yapanlar hangi ruh haliyle buna yeltenir ki? Tetikçi kafasıyla, durumdan vazife çıkarıp gerginlikten ve kaostan beslenen bozuk ve tutarsız ruh haliyle kime ne hizmeti sundukları belirsiz bir kitle ve onlara çanak tutan sinsi Ulusalcıların buluştuğu ortak nokta zelil bir jurnalcilik değilse nedir?
“Veda Ediyorum” da : “Peki, bir ülkeye zarar veren düşünceler yok mudur? Bence vardır, bir fikrin fanatiği olmak bunlardan biridir, çünkü fanatik görüşler, aynı ülkede yaşayan insanları birbirine düşman eder” diyor ve gelinen noktada fanatik politik holiganlığa dikkat çekiyor.
“Herkes kendi ahlakına uygun olanı yapar” diyerek de “bir zamanlar mazlum olanlar nasıl zalim olabilir? Sorusunu sormaya değer bulmadığını söylüyor.
Son olarak “ Ülkem adına, bir karanlık tünelde nereye gittiğimiz meçhul hale geldiği için korkuyorum” diyor.
Zor zamanlarda konuşmak İzzetli insanların işidir. Klas Duruş en çok onlara yakışır. Nuray Abla izzetine ve Klas Duruşuna şahit olduğum çok az insandan biridir.
Ülkemde susan/susturulan her entelektüel gelinen noktada yarına dair umudun azalmasının bir göstergesidir. Onların varlığı ve konuşuyor olması ufuk açıcı bir durumdur. Gençliğin anlam dünyasına sunulan bir hazinedir onların düşünceleri. Ve maalesef bir bir susuyorlar.
Velhasıl, Yaşar Kemal, Sezai Karakoç, Alev Alatlı, Gülay Göktürk... sustuğunda bu ülkede ne olursa Nuray Mert sustuğunda da o olur. Bilene.
Not: En azından hakkını teslim eden bir tweetle Nuray Mert’e destek olan Sibel Eraslan’a teşekkür eder daha fazlasını da yapabileceğini salık veririm.
ASGARİ DİN
Son Makaleyi Oku