YAŞLI VE HASTA SİYASET
Bizim hoşumuza gitmese de biz “Hasta Adam” yaftası yemiş bir tarihin çocuklarıyız. Yaşlı (hareket kabiliyeti zayıflamış) ve hasta ( yapısal olarak diriliğini ve dinçliğini kaybetmiş) bir devletin o halini ve sonuçlarını bugün tarihimiz olarak taşıyoruz. Bu kolay bir durum değil elbet ama bunun bize tecrübe edinme açısından çok yönlü bir imkan verdiği de bir gerçek.
Bu tecrübeyle son 10-15 yılda dünyada ve bugün ülkemizde yaşlı ve hasta liderlerin siyaset sahnesinde kalmaktaki ısrarını değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Buradan hareketle şöyle bir soru sorup cevaplarını birlikte arayalım istedim: Yaşlı ve hasta olmalarına rağmen iktidarda kalma direnci gösteren liderler bunu neden yapıyorlar?
1. Kendilerinden çok en yakınındakiler bunu istiyor. Çünkü gücün yakınındalar ve lider güçsüz. Bu da yakındakiler için daha güçlü olmak ve daha çok imkana ulaşma fırsatı demek.
2. Liderlerin isimlerinin zamanla büyümüş olması isimlerinin kendilerinden daha fazla ağırlığa/güce ulaşmasını sağlıyor. Kendileri yaşlı ve hasta da olsalar isimleri bir süre daha taşıyor onları.
3. Ülkenin genel durumu mevcutla yolların kolay ayrılmasını engelliyor. Zira iç ve dış bir çok mesele lider ve onun ekibi üzerinden inşa ediliyor. Keskin hareketler politikaların denge kaybını beraberinde getiriyor.
4. Uzun süreli liderlik onları değişimden çok uzakta bir sıradanlığa/olağanlığa hapsediyor.
5. Bir süre sonra liderler için her şey -parti, bina, makam, makam odası, konut...- kendi "öz malına" dönüşüyor. Sahiplenme duygusu bırakmayı ihtimal olmaktan çıkarıyor.
6. Mevcut hal bütün olarak onları kuşatıyor ve ölümden başka hiçbir şey onları bulundukları yerden koparamıyor.
7. Siyasetin kendi ürettiği zorluklar siyasi sahnede uzun süreli kalabilmeyi zorlaştırıyor. İktidar imkanlarından faydalanma ya da gayrı meşru imkan üretme fırsatı bulamayanlar çabuk uzaklaşıyor sahadan. Bu da alternatif azlığını beraberinde getiriyor. Mevcutlar için bu durum alternatifsizliğe dönüşüyor.
8. Bunun olmasını bizzat muktedir liderler kendileri istiyor. Bunun için mücadele ediyor, politikalar üretiyorlar. Umut olabilecekleri büyümeden çeşitli politik ayak oyunlarıyla diskalifiye ediyorlar.
10. Eğitimin nitel derinlikten uzaklaşmasıyla birlikte nicel sıradanlığın pirim yapması, sıradan ve ufuksuz politikacı üremesini hızlandırıyor.
11. Bu atmosferde siyaset, yönetebilme becerisi olmaktan çıkıp imkan elde etme becerisine dönüşüyor. Bunun yolu da hiyerarşiye rıza ve yaşlı/hasta lidere itaatten geçer hale geliyor.
12. Dolayısıyla seçme, seçilme ve demokrasi koca bir yalana dönüşüyor.
“13. İhtimal ki uzun süreli tecrübe ve pratik, ileri yaşlarda bir bilgeliği beraberinde getiriyor ve kalıcılık kaçınılmaz oluyor.” Bu tırnak içinde burada dursun. Günceli karşılamasa da genele ışık tutabilir.
Siyasi tarih bize şunu gösterir ki tarih, siyaseti siyaset üretebilmişler üzerinden okur ve değerlendirir. Bu insanlar aynı zamanda siyaset sahnesinin bütün zorluklarıyla baş edebilme kabiliyeti gösterebilmiş insanlardır.
Velhasıl, Erdoğan ve Bahçeli’nin görevde kalma ısrarını ve Kılıçdaroğlu’nun tekrar aktif siyasete dönme arayışlarını anlamak için benim üretebildiğim soru ve cevaplar bunlar. Bize lazım olan siyaset üretebilme becerisi ve derinliği olan insanlar, sığlaşmış ve sıkışmış bir siyaset sahnesinde kalmak için direnenler değil.
HASTA ADAM
Son Makaleyi Oku