“Aptallık vatanseverlik sayıldığında, zeki olmak güvenli değildir.”
Isaac Asimov
Vatanseverliği basit ve önemsiz refleksleri harekete geçirmekle eş değer görmek aptallık değildir. Ama böyle yaptığında kendini vatansever hissetmek aptallıktır. Çünkü gören bu durumun oluşmasını isteyen hatta çoğu zaman körükleyendir. Ama yapan, görenin payanda olarak kullanmak istediğidir.
Zekanın/Aklın zekatı zaman zaman ironi olarak dile getirilir ve bence bunda gerçeklik payı vardır yoksa bile olmalıdır. Tıpkı mal çokluğu gibi akıl çokluğu da bir yükümlülük taşır. Zorluklarla dolu bir hayatı beraberinde getirse de olanı biteni anlama, yeni yeni gelişmeleri ortaya çıkarma ve daha nicesi aklın/zekanın ürünüdür. Hoş kaos, savaş, kitleleri peşinden felakete sürükleme de öyle.
Gelelim aptallığın vatanseverlik sayılmasına! Ne kadar tanıdık değil mi? Birileri, şöyle yapın, böyle söyleyin, böyle anlayın işte bunun adı vatanseverlik desin, birçokları da buna inanıp başlasın kendini kahraman bir vatansever hissetmeye. Aynı birileri, bu birçoklarına başına gelenleri ve gelecekleri anlatanları da vatan haini olarak görmelerini telkin etsin ve kenara çekilip seyretsin ya da işine bakmaya devam etsin. Oh ne ala memleket!
Bir de bu birilerinin yandaşları, paralı kalemşorları ve meddahları (övücüleri) hatta soytarıları var. Hepsinin de bir ederi/pahası var. Paha biçilmez değiller yani. Üstelik kadim meslekler bunlar.
Düşünsenize bir yığın insan dar ve darın darı gelir seviyesinde (gelirle gelirsizlik arası bir yer) hayatta kalmaya çalışıyor ama bu yokluğa katlanmak zorunda olduğuna inandırılıyor. Niye? Çünkü vatansever olmak kolay değil! Sizi kandırıyorlar diyemezsiniz, bu durumda vatan haini ilan edilmeniz an meselesidir.
Tarihe bakın, toplumlara yarın başlarına gelecekleri söyleyenlerin katline verilen fermanlarla dolu. Ya da aptallığa yatkın, sloganik, hamaset yüklü kalabalıkların linçleriyle dolu. Mesela öldürülen peygamberleri hatırlayın ve onları öldürenleri. Yani İsrail Oğullarını. Bütün dünyaya yayıp yerleştirdikleri fitneleri ve tohumları.
Şimdi soruyorum:
1- Gazze’de öldürülen on binlerce masumu görmezden gelirken onların dedeleri diye başlayan cümleleri kuranlar hangi tür bir vatanseverliğin kıskacından bakıyorlar dünyaya?
2- Beka sorunu diye bir seçim sloganının etkisine girip ülkenin kaynaklarının yağmalandığını görmeyenler hangi vatanı seviyorlar acaba?
3-Sağlıklı bir göç/göçmen politikası olmayan ve hala üretmeyen, Avrupa Birliğinden para taahhütlü görev olarak aldığı göçü Ensar Muhacir propagandası ile vatandaşına hazmettirmeye çalışan iktidarın dağıttığı vatanseverlik etiketini kolayca ve gururla göğsünde taşımak mıdır vatanseverlik?
4- Bir yanında acımasızca yüklenen vergileri sırtında küfe taşıyan hamal takatsızlığında taşımak zorunda bırakılan insanlardan diğer yanında hiç vergi ödemeyen, cezaları silinen yandaş kodamanlardan müteşekkil bir dengesizlik haline getirilen ekonomiyi dış güçlere havale ederek vatanseverlik üzerinden mazur, hatta haklı, hatta ve hatta mağdur görülmek isteyen muktedirlere pirim vermek midir vatanseverlik?
5- Ya da sanki ülke güllük gülistanlıkmışçasına şatafatın/eğlencenin ortasından kahkaha pozları veren, binlerce masumun katline seyirci kalıp İsrail’e tek laf etmeyen sözde memleketin “umudu olmaya namzet” Ulusalcı/Milliyetçi/Altı Oklu muhalefetin vurdumduymazlığı mı vatanseverlik?
Velhasıl akıl, çalıştırılmak, kullanılmak, düşünmek, üretmek, çözmek, anlamak, yol bulmak, açığa çıkarmak, göstermek... üzere insana verilen en ayrıştırıcı nimettir.
Akledelim!
Akledelim!
Akledelim!
DİN, GEÇİM, AHLAK
Son Makaleyi Oku
ÇAĞIMIZIN SİYASİ HASTALIĞI: İtibar Eksikliği Sendromu
Son Makaleyi Oku